İçeriğe geç

En çok tercih edilen mühendislik dalları hangileridir?

Hani sitemizin adı muhendisk.com ya, işte bu ve bunun gibi konular üzerine durmasak, genç mühendis adaylarına hizmet eden bir site olamayız, öyle değil mi? Önce, mühendis kitap anlamı ile ve mantık olarak nedir ve ne iş yapar onu kısaca anlatalım, sonrasında ise asıl konumuza geçelim, anlattığımız bu kutsal mesleğin dallarını kendi aralarında grafikler ile kapıştıralım. ( yarıştıralım. )

Yoldan geçen herhangi bir vatandaşa “mühendis nedir” diye sorsak bize %60-70 şu cevabı duraksaya duraksaya da olsa vermeye çalışacaktır; “Mühendis, bilimin, fizik ve matematiğin kuralları ile hareket eden, bu bilgiler ile toplumun sorun ve ihtiyaçlarına çözüm bulmayı meslek edinmiş analitik düşünen kişilerdir.” Evet, aynen böyle. Mühendis aslında ciddiye alındığında, toplum için oldukça kutsal bir görev üslenen, diğer insanlardan üstün geometri ve tasarım bilgisi ile yine insanlığa hizmet eden kişilerdir. Böylesine kutsal bir mesleği icra eden kişilerin, toplumun milyonlarca sorununa çözüm sunması için belirli alanlarda uzmanlaşması gerekir. Buradan “bir kişi her şeyi bilemez” klişesine dayanarak zaman içinde genel bir meslek olan mühendislik, alanlara ayrılmaya başlamış ve böylece genç mühendis adaylarına yoğunlaşabilecekleri, kendilerini iyi hissedip, teknik bilgilerini eğlenerek kullanabileceği onlarca, yüzlerce mühendislik dalı seçme olanağı sağlanmıştır.

Bu konuyu daha fazla dallanıp budaklandırmadan bu paragrafta bitirmek istiyorum. Zaman içinde mühendislik dallarının, dallanıp budaklanması, çoğalmasının bir yan etkisi olarak mühendis adayları, daha fazla para kazanabilecekleri mühendislik dallarına yoğunlaşmaya başladılar. Şu şuna benziyor; Öyle bir kasaba düşünün ki; herkes suyla çalışan araba kullanıyor, sürekli su satın alıyor. Böyle bir kasaba da benzin satmak size kar sağlar mı ? Tabi ki sağlamaz, işte mühendislik dallarının tercih nedeni de buna dayanıyor. 1800’lü yıllardan sonra sanayi devriminin git gide hız kazanması ile o zamanlar genel bir mühendislik dalı olan şimdilerde Gemi Mühendisliği, Uçak Mühendisliği, Otomobil Mühendisliği gibi birçok alana parçalanmış Makine Mühendisliği dalı çok cazip bir mühendislik dalı olmuştur, günümüzde ise bilgisayar teknolojinin tüm dünyayı sarması sonucunda Bilgisayar Mühendisliği ve Yazılım Mühendisliği gibi meslekler sönük bir mühendislik dalı olmaktan çıkıp, parlayan bir mühendisliği dalı konumuna gelmiştir.

Her ne kadar insanlar günümüzde, emperyalist sistemde yeteneklerini bir kenara atıp en çok gelir getiren Meslek türlerini seçse de, mühendislikte kesinlikle bu böyle olmamalıdır. Çünkü bir mühendisim seçtiği alana ilgisi, o alanda öğrenme becerisini ve o alanda insanlığa hizmet edebilme kabiliyetini derinden etkiliyor. Eğer bir kişinin bilgisayar sistemlerine ilgisi var ise sırf kat ve kat daha fazla para getiriyor diye İnşaat veya başka bir mühendislik dalı seçmesi ile insanlığı mükemmel bilgisayar bilgileri ile donatılmış bir mühendisten mahrum bırakacaktır.

1.İnşaat Mühendisliği


Türkiye’nin en çok tercih edilen mühendislik dalı acı gerçekleri içinde barındırmasına rağmen, YÖK ( Yüksek Öğretim Kurumu ) tarafından açıklanan verilere göre inşaat alanında faaliyet gösteren; günümüz köprü, bina, cami, okul, … gibi yapılarının temel taşını oluşturan inşaat mühendisliğidir. Acı gerçek diye bahsettim çünkü, ülkemizde mesleğin “para kazanma” olgusu ile seçildiğinin en büyük örneği bu alanda görülmektedir.

İnşaat Mühendisliği, insanlığın ilkçağ’dan sonra edindiği “barınma” ihtiyacını karşılamak için çalışır.

Olay şu ki;

Yapılan istatistiklere göre 2016-2017 yılında 95 binden fazla mühendislik öğrencisinin büyük bir kısmı %20′ lik bir dilimi Mimarlık ve İnşaat alanında faaliyet gösteren, insanlığın doğal bir ihtiyacı haline gelmiş “barınma” ihtiyacını mühendislik çözümleri ile gideren bu alanı seçmiş ve mezun olan her 10 inşaat mühendisinden en az üçünün mezun olduğu bu bölümü seçerken “bir şeyler inşaat etmeyi sevme” dürtüsü yerine “para kazanma, çok para kazanma, aile baskısı” dürtüleri ile hareket ettiği görülmektedir.

Yinede her şeye rağmen şu anda ve geçmişten bu yana 2005’ten beri takip eden süreçten en çok ilgiyi bu alan görmüştür. Şüphesiz barınma ihtiyacı her geçen gün artacak ve inşaat mühendisliği kendine yeni değerler katarken insanların barınmaya olan ihtiyacı ve lüks barınma isteği de her geçen gün güdümlenecektir. Bu yüzden aynı berberlik-kuaförlük sektörünün ölmeyeceği, gibi inşaat mühendisliği mesleği de ölmeyecek ve  inşaat sektörü de her yıl 10 binden fazla inşaat mühendisliği mezununu bağrına basmayı bilecektir.

1.1. Kimler İnşaat Mühendisi olmalı ?

İnşaat mühendisi olmak sadece iki pencereli, bir kapılı, küçükken resim defterimize çizdiğimiz o birbirinden ilginç ev figürlerini hayata geçir değil, daha önceden de belirttiğim için insanlığın geçmişten bu yana edindiği “barınma,ulaşım” gibi iki temel ihtiyacı karşılamak içere organize edilmiş bir yapının bir üyesi olmaktır.

Eğer yapı unsurlarına ( barajlar, hava alanları, köprüler, camiler, apartmanlar, müstakil evler, …)( yapı teknikleri, betonerme ), su kaynakları araştırması, betonlar, ulaştırma planlamaları, demiryolu işletimi, özellikle son zamanlarda en çok ihtiyaç duyulan sistemlerden biri olan, doğal kaynaklardan enerjisini sağlayan yeşil ev projeleri gibi projelerde yer almak istiyorsanız inşaat mühendisliği yolunda emin adımlar ile yürüyebilirsiniz.

(!) Mimarlık ile inşaat mühendisliğini ayıran ince çizgi şudur; Eğer bir kişi binaların yapıların estetik yönlerini geliştirmeyi hoş buluyorsa bu bireyin kişiliği mimarlık yapmaya elverişlidir. İnşaat mühendisleri ise genelde binaların dayanımlarını ve tasarım unsurlarını geliştirmede görev alırlar bu yüzden yanlış bir algı yanlış bir meslek seçimine yol açar ve hayatınız boyunca sevmeyeceğiniz bir işi yapmak zorunda kalabilirsiniz ya da “inşaat mühendisliği bu muymuş?” hissine kapılabilirsiniz.

2. Makine-a Mühendisliği

Geçmişten bu yana, günümüzdeki birçok mühendislik alanının temelini oluşturmuş, Elektrik – İnşaat – Makine üçlemesinin içinde yer alan Makine Mühendisliğinin bu listede böylesine üst sıralarda yer almasını etkileyen birkaç neden var;

En köklü mühendislik dallarından biri olan makine mühendisliği.

  • Eski ve köklü bir alan; İlk makine mühendisi olarak nitelendirilebilen El Cezeri‘ den bu yana makine mühendisliği her geçen gün alanını genişletmiştir. Basit bir makine yapımından çok daha öte birçok alanda eğitim gören nitelikli mühendislerin yetişmesine vesile olmuştur.
  • Kontenjanı bol; İlk maddenin vermiş olduğu yani eski bir alan olması sebebi ile hemen hemen mühendislik eğitimi veren tüm üniversitelerde kontenjan açısından en eli açık bölüm makine mühendisliğidir bu yüzden her yıl daha fazla makine mühendisi üniversitelere kayıt olur, zaten makine mühendisliğinin listemizde 2.sıraya taşınmasında en önemli gerekçesi de haddinden fazla makine mühendisinin kontenjan dahilinde olmasıdır.
  • Mühendisliğin İsveç çakısı; Hani İsveç çakıları birçok işlevi tek bünyede bulundurur ya işte üretim alanında da makine mühendisine aynen İsveç çakısı gibi bakılıyor. Makine mühendislik 27 den fazla alanda, sektörde kendine iş bulabiliyor, her ne kadar eskisi gibi “makine mühendisiyim” dendiği algıda popülerlik yaratmasa da makine mühendislerinin halen daha diğer mühendislik dallarına göre daha rahat iş bulabildiği bir gerçektir.

2.1. Kimler makine mühendisi olmalı ?

Diğer başlıklarımızda da olduğu bu tam bir kanı değildir, sadece size bir tüyo vermek veya makine mühendisi olunca ( gerçek bir makine mühendisi ) yapabileceklerinizin bir introsu diyelim.

Makine mühendisi olmak için öncelikle isminden de anlaşılacağı gibi kişinin makinelere ilgisi olması gerek, bu bir otomobil de olabilir, çok basit bir tahrik sistemi de, eğer otomotiv sektörüne, yenilenebilir enerji kaynaklarına ( rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ), akışkanlar mekaniği ( su pompaları ), ısıl sistemlere ( iklimlendirme ), yapı kontrollerine, mukavemete, cisimlerin hareketlerine ( mekanizma tekniklerine ) ilginiz var ise makine mühendisliği tercihiniz olmalıdır.

3. Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Zaten ilk 3. mühendislik dalını “elektrik-inşaat-makine” üçlemesine dayanarak yazdığımız açık ve net bunun en büyük sebebi daha önce de belirttiğimiz gibi bu bölümlerin köklü olması ve her geçen sene kontenjanlarını arttırmasıdır. Aynı zamanda her sene bir önceki seneye göre gelişen ve ileri seviyede teknolojik sanayi düzenine geçmek isteyen Türkiye standartlarına göre daha fazla elektrik-elektronik mühendisine ihtiyaç duyuluyor ve bunu gören yetkililer daha fazla yetenekli Elektrik-Elektronik mühendisi yetiştirmek için kontenjanlarını arttırıyorlar bu sayede mühendislik fakültelerinin payında büyük bir orana sahip oluyor Makine,İnşaat ve Elektrik-Elektronik alanları.

(!) Dikkat edelim, burada bahsettiğimiz sadece Elektrik Mühendisliği değildir, Elektrik mühendisliği ayrı bir bölümdür ve genelde elektrik dağıtımı,tesisatı, yüksek gerilim ve orta gerilimli elektrik işlerinde çalışan alanında uzmanlaşmış kişilerdir. He, bu şu anlama gelmiyor; Elektrik mühendisi, elektronik devrelerden anlamaz ve otomasyonda görev yapamaz. Aksine kendini geliştirmek isteyen Elektrik mühendisi bu alana da kendini kolaylıkla adapte edebilir fakat malesef bir firma otomasyon alanında mühendis alırken otomasyon alanındaki yeteneklerine değil iş tanımına bakıyor ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği‘ ni tercih ediyor. Zaten Elektrik-Elektronik Mühendisliği, elektronik devrelerin, otomasyon teknolojisinin, sanayinin doğal bir ihtiyacı olması ile Elektrik mühendisliğinden türetilerek ortaya çıkarılmış, İsveç çakısı niyetinde bir bölümdür fakat elektrik mühendisliğinden daha popülerdir.

3.1. Kimdir bu elektrik-elektronik mühendisi, ne yapar?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bir e-elektronik mühendisinin en az elektrik mühendisi kadar, elektrik bilgisi olmalıdır. Bir kişi sadece devreler tasarlayacağım, yürüyen, uçan, kaçan robotlar yapacağım fikri ile elektrik-elektronik mühendisi olmaya kalkarsa koca bir ömrü memnuniyetsizlik ile geçirebilir çünkü;

Elektrik mühendisliğinin optimizasyonu ile ortaya koyulan bu bölüm, elektrik bilgisine ihtiyaç duyar ve Volt, Amper, Direnç, Diyot gibi birçok terimi bilmeli, bunlara hakim olmalı, bunlar ile devreler kurup gerçeğe dökebilmelisiniz, ayrıca yazdığınız bu devreleri “elektroniği” elektrikten ayıran bir özellik olarak kontrol edecek bilgiye sahip olmalı, bilgisayarlarda yazacağınız programlar ( PLC Teknolojisi ) ile kontrol edebilmelisiniz. Ayrıca işin bilgisayar alanında da çalışıp bu elektronik devreleri kontrol edecek arayüzleri de kodlayabilecek bilgiye sahip olmalısınız. İşte tüm bu vasıflara sahip olan kişi, Elektrik-Elektronik mühendisi unvanı almaya layık bir kişi olur.

4. Bilgisayar Mühendisliği

5. Mekatronik Mühendisliği

“En çok tercih edilen mühendislik dalları hangileridir?” hakkında 2 yorum

  1. Merhaba, makalenizi popüler değil sadece en çok kontenjanı olan mühendislik bölümlerine göre mi düzenlediniz öyle değilse büyük bir yanlışlık var sanırım ?

    1. Merhaba Rıza bey, evet Türkiye’de en çok tercih edilen bölümlere yönelik bir düzenleme yaptık, bu aynı zamanda en çok kontenjanı olan ve bu kontenjanları doldurma kabiliyetleri de o kadar yüksek ki tercih ediliyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.