İçeriğe geç

Metre nasıl bulunmuştur, neye göre belirlenmiştir?

Size “boyunuz kaç?” dediğimde nasıl cevap verirsiniz? Bunu metre diye tabir ettiğimiz bir uzunluk ölçüsü ile ifade ederek söylemez misiniz? Peki bu metre nasıl keşfedilmiş, neye göre belirlenmiş hiç merak ettiniz mi?

Geçmişten bu yana insanlar, bir şeyleri kontrol altında tutmak, onların özelliklerini nitelendirmek ve standartlaştırmak arayışındalar. Uzunluk için de bu yöntemi kullanmışlar, öncelerinde karış, adım gibi kişiden kişiye değişebilecek uzunluk ölçü birimi kullanırken, sanayi devriminin gerçekleşmesi ve ortak ölçü birimine ihtiyacın hat safhaları ulaşması ile standartlaşmış bir ölçü birimi arayışı içerisine girmişlerdir.

Metre, tüm bu uğraşların, standartlaştırma ve günlük hayatta aynı birimler ile aynı dille anlaşıp, aynı teknik birimlere sahip olmak için türetilmiştir. Gelin metrenin nerede nasıl kabul edildiğine göz atalım.

1796 yılında standart olarak kullanılan 10 bölmeli bir metre ölçeği – Paris’te bir duvar

Metrenin tarihsel gelişimi

  • 1671 yılında herkesin kendine göre oluşturduğu bazen bir arşın, bazen bir karış bazen bir ayak boyu bazende eldeki bir çubuğu boyu referans alınan uzunluğu bir sabit değişkene dökmek için Fransız gökbilimci Jean Picard, uzunluğun bir saat sarkacının 2 saniyelik periyod boyunca aldığı yolun yarısı kadar referans alınmasını önermiştir. Fakat bu tanımın, sarkacın dünyanın her yerinde aynı hareketi gerçekleştirmediği için zamanla aynı sonuçları, ortak uzunluk birimini vermediği anlaşılmıştır.
  • 17.yüzyılın sonlarına doğru, gerek Avrupa’da ki aydınlanma ve bilimsel gelişmelerin hızlanması gerekse sanayi devriminin etkisi ile ülkeler uzunluk biriminin standartlaşması konusunda daha bir hem fikir oldu.
  • Jean Richer ve Giovanni Domenico Cassini, 1672‘de Mars’ın Dünya’ya en yakın olduğu dönemde Fransız Guyanası’nda Paris ile Cayenne arasındaki Mars paralaksını ölçtüler.Güneş paralaksının 9.5 yay saniyelik bir rakamına ulaştılar, dünya-güneş uzaklığına eşdeğer yaklaşık 22,000 Dünya yarıçapı.Ayrıca, 1669 yılında meslektaşı Jean Picard tarafından 3269 bin tois olarak ölçülen Dünya yarıçapı için doğru ve güvenilir bir değere erişen ilk gökbilimcilerdi. Isaac Newton bu ölçüyü evrensel yerçekimi yasasını kurmak için kullandı. Picard’ın jeodezik gözlemleri bir küre olarak kabul edilen dünyanın büyüklüğünün belirlenmesiyle sınırlıydı, ancak Jean Richer tarafından yapılan keşif, matematikçilerin dikkatini küresel bir formdan sapmasına çevirdi. ( Tois: Ölçü çubuğudur. )
  • 1960 yılında Paris’te toplanan on birinci Ağırlıklar ve Ölçüler Genel Konferansında, kripton 86 atomunun 2P10 ve 5d5 seviyeleri arasındaki geçişine tekabül eden ışımanın boşluktaki dalga boyunun 1.650.763,72 katına eşit uzunluk, metre için esas alınmıştır.
  • 1983 yılına gelindiğinde bilim dünyasının daha az mutlak belirsizliğe sahip olan ve göreceli belirsizliği sıfır değerine en yakın tanımı ışığın vakumu alınmış olan boşlukta 1/299,792,458 saniye de aldığı yol hesaplayarak bulmuştur.

Metrenin ve ondalık sisteminin tarihsel gelişimi bu şekilde gerçekleşmiştir. Standartlaştırılmaya başlandığı, 1795 yılında 500–100 μm mutlak belirsizliğe ve [katex]10^{-4}[/katex] göreceli belirsizliğe sahip olan metre, günümüzde 0.1 nanometre mutlak belirsizliğe ve [katex]10^{-10}[/katex] değeri gibi çok az yanılsama ile göreceli belirsizliğe sahiptir.

Bilim, her geçen gün bünyesine daha fazla olguyu bünyesine katıyor ve katmaya devam edecek, bu süreçte izlenen yol, sürece katılan kişiler dil,din,millet olarak hep farklı olmaya fakat aynı amaca hizmet etmeye de devam edecekler; İnsanlığa, geleceğe.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.