Geleceğin mühendislik bölümleri hangileridir?

İnsanlar, 17.yüzyıl ile 20.yüzyıl arasında popüler olmaya başlayan mühendislik mesleğini, makineleri tamir eden birkaç “bilgili usta” statüsündeki tahsilli kişileri tanıyarak öğrendi ve matematik, fizik, biyoloji, kimya ve nice bilimlerinin mühendisliğe kattığı değerler ile bu önemi kesin mesleğin emeklemesine ve gelişmesine şahit oldular.

Sadece listeyi görmek için tıklayınız. ( Sadede gel )

Tüm bu gelişmelere, mühendislik alanında zamanla oluşan dallanmalara, budaklanmalara şahit olan insanlık, gün geçtikçe bu mesleği, tamamı ile tek bir çatı altında, tek bir ismin niteleyeceği şekilde toplamanın zor olduğuna bizzat kanaat getirdi. Mühendisliği, makina, elektrik, inşaat ve diğer bölümlere ayırarak, kendi alanlarında büyük başarılara imza atacak mühendis kişilerin oluşmasını ve tek bir mühendislik alanında donanımlı, bilgili, emin kişilerin yetişmesine olanak sağladılar.

Yeni mühendislik dallarına neden ihtiyaç var?

Biliyorsunuz ki, bundan 20 sene öncesine kadar “Bilgisayar Mühendisliği” gibi bir mühendislik dalı yok ya da sadece düşsel bir varlık içindeydi. Peki günümüzde böylesine popüler bir mühendislik dalının oluşmasına sebep olan nedir, yani bu tip mühendislik bölümleri ne gibi nedenlerin sonucunda oluşmaktadır?

Ateşi keşfeden insan, sonra onunla yemek pişirmeyi, kendini yırtıcı hayvanlardan korumayı öğrendi ; Tekerleği keşfettiğinde ise onunla yük taşıyabileceğini keşfetmesi pek zaman almadı. Yani insan, keşfettiği şeye ilgi duyan ve onunla nasıl kazanç sağlayacağını hemen düşünebilen, eğer sonuca ulaşırsa da ona bağlanan bir varlık.

Her geçen gün teknolojinin gelişmesi, yeni bilgilerin keşfi, insanoğlunun teknolojiye daha da bağlı bir varlık haline gelmesine sebep olurken, insanların bu ihtiyacını gidermek ve teknolojiye insanları adapte ederken, onlara bu teknolojiyi en iyi şekilde kullanma imkanı sağlayabilecek yeni mühendislik dalları ortaya çıkıyor.

Sonuç olarak, yeni mühendislik dalları daima insanoğlunun ilgi alanlarında, doğal ihtiyaçlarında gelişebilmesi adına, teknolojiyi insan hayatına entegre edebilmek için ortaya çıkmaktadır ve insanoğlunun o alana olan ilgisi, o mühendislik dalını daha değerli kılmaktadır, şimdi lafı daha da uzatmadan, geleceğin popüler mühendislik dallarına bir göz atalım.

Geleceğin mühendislik bölümleri nelerdir?

1. Yapay Zeka Mühendisliği + Yazılım Mühendisliği

Yapay zeka, artan teknolojik gelişmeler ve insan vücudunun sahip olduğu sinirsel yapının her geçen gün daha derin bir şekilde incelenme fırsatının bulunması ile gündemi oldukça meşgul eden bir gelişme halini aldı ki bu sektör üzerine birçok Arge şirketi, günümüz popüler şirketlerinden biri olan SpaceX‘in de katkıları ile oluşturuldu.

Yapay zeka bir dost mu yoksa sonumuzu getirecek bir düşman mı?

Düşünebilen, kendini yaşadığı olayları sonucunda yeni sonuçlara göre kendini yeni olaylara hazırlayabilen, daha kısası “yaşadığı tecrübelerden ders çıkarabilen” bir bilgisayar hayal etmek, günümüzde eskisine göre daha mümkün bir hal alırken, bu tip robotik zekaların tasarlanmasından sorumlu bir mühendis olmak insanı mutlu kılabilir.

“Yazılım mühendisliğini eklememizin sebebi, önümüzdeki yıllarda bu bölümün de bu alana doğru odağını arttıracağı düşüncesinde olmamızdır.”

2. Genetik Mühendisliği + Moleküler Biyoloji

! Türkiye için geçerli değildir.

Yapısal, kalıtsal tüm öz yeteneklerimiz, çevremizdeki gelişmelere uyum sağlamakta ve sağlamaya devam etmektedir. Gün geçtikçe insan anatomisi yeni bir şekil kazanmakta, yapısı ise hastalıklardan, çevresel faktörlerden etkilenerek daha karmaşık bir hale gelmektedir. İnsanoğlunun gelecekte de bugün ki gibi sağlıklı ve karşısına çıkan amansız hastalıklara karşı güçlü, dik durabilmesi için gelecekte en çok ihtiyaç duyulan mesleklerden biri de Genetik Mühendisliği olacaktır diye düşünüyoruz.

DNA‘ daki bozuk yapılar insanoğlunun bugün de olduğu gibi gelecekte de en büyük sıkıntılarından biri olacağı için Genetik Mühendisliği dalında bilgin, tecrübeli ve işinde iyi mühendislere gelecek zamanlarda çok ihtiyaç duyulacak gibi;

(!) Genetik Mühendisliği, insanlık için yararlı olduğu kadar zararlı da olabilen bir meslektir, bunun en belirgin örneği karşımıza çıkan hormonlu, özünden koparılmış meyve ve sebzelerin, genetikleri ile oynanarak karşımıza çıkarılmasıdır, genetik mühendisliğinin diğer ilgili alanları aşağıdaki gibidir;

• Alzheimer Hastalığının çözümlenmesi
• Parkinson Hastalığının çözümlenmesi
• Gen tedavisi gerçekleştirmek
• İnsanların hastalıklara karşı DNA yapısını güçlendirmek

3. Elektronik ve Robot Mühendisliği

Biliyorsunuz ki Elektrik Mühendisliği, en köklü mühendislikler arasında yer alıyor, gelişen teknoloji ile birlikte, Elektronik devreler hayatımıza girdi ve Elektronik devrelerle de ilgilenen Elektrik Mühendisliği, tek bir ad ile anılmak için fazla detaylı hale geldi, Elektrik – Elektronik Mühendisliği bölümü böylece ortaya çıktı.

Günümüzde robotik yapıların ortaya konulması, bilgisayar beyni ve insan yapısı iskelet sistemi ile hareket edebilen, “android” olarak nitelendirilmesi mümkün olacak robotların geliştirilmesi, elektronik devrelere olan ihtiyacın giderilmesi, gelişmiş robotik devrelerin üretilebilmesi gayesi ile Elektrik – Elektronik mühendisliği de Robot mühendisliği alanına kaymakta ve Mekatronik Mühendisliğine eşdeğer, uzmanlık alanı robotlar olan mühendislik dalı ortaya çıkmaktadır.

4. Enerji Sistemleri Mühendisliği

Malumunuz, dünyadaki yenilenemez enerji kaynaklarının 50-100 sene içerisinde büyük bir oranda tükeneceği ve artan nüfusun da başka enerji kaynakları arayışına gireceğini tüm bilim dünyası, elindeki istatistiksel verilere dayanarak söylüyor ve biz de bu düşünceye tamamı ile katılıyoruz.

Enerji Sistemleri Mühendisliği, bu enerji kuraklığında, insanlığa en büyük iyiliği yapacak mühendislik dalıdır. Güneş Enerjisi, Hidroelektrik Enerji ve Rüzgar enerjisi başta olmak üzere birçok yenilenebilir, yaşam devam ettikçe elde edilebilecek enerji kaynaklarını insanlığa kazandırabilir ve bu tip enerji kaynaklarından enerji eldesi oranını, verimliliği arttırabilir.

(!) Güneş enerjisi, dünyanın enerji ihtiyacını 1 günde binlerce sene karşılayacak şekilde 5 milyon ton kütle yakacak düzende her gün dünyayı beslemektedir. Böylesine devasa bir enerji kaynağının belki de milyonda, milyarda biri kadar bir kısmından yararlanabiliyoruz ve bunu yaparken %10- %20 verimle çalışan solar panellerden yararlanıyoruz. Tüm bu parametrelerin iyileştiği bir gelecekte, petrol ürünlerine ihtiyacımız bile kalmayacağını düşünüyor ve bunun bu mühendislik dalı ile mümkün olacağına inanıyoruz.

5. Otomasyon Mühendisliği – Mekatronik Mühendisliği

Endüstri 4.0 düşüncesinin hayatımıza girmesi ve sanayinin ileri gelen kuruluşlarında etkin olarak kullanılması ile, kendi kendine üretim yapabilen robot kollar, üretim prosesini baştan sona yürütebilen otomat sistemler geliştirilmiştir.

Bu tip sistemleri geliştirme konusunda uzman kişiler yetiştirmek amacı ile 2000’li yılların başında Makine ve Elektronik mühendisliğinin karışımı niteliğinde, otomasyon bilgisi kuvvetli mühendisleri Mekatronik Mühendisliği altında toplanması üzerine, Endüsti 4.0’a geçiş aşamasında büyük bir ivme kazanıldı.

Şimdi olduğu gibi gelecekte de sanayide, küçük bir vidanın montajından, tonlarca ağırlıktaki parçaların montajını saniyeler içinde ve hatasız bir şekilde gerçekleştiren sanayi robotlarına ihtiyaç olacak, Endüstri 4.0 teknolojisi, küçük işletmelere kadar yayılacaktır, bunu görmemek mümkün değil, bu yüzden bu 2 mühendislik dalının da ileride, ülkemizde olmasa da sanayinin ileride gelen ülkeleri tarafından sıkça tercih edilen mühendislik dalları olacağına inanıyoruz.