İçeriğe geç

Hangi üniversiteye gitmeliyim?

Eğer lise çağlarını aşmaya ramak kalmış, dağın zirvesine doğru tırmanırken ya ayağı kayıp birkaç adım geri düşmek üzere ya da emin adımlar ile o zorlu tepeye ulaşma ve daha sonraki hedeflerinize odaklanma gayreti içerisindesiniz. Bu stresli ikilemde aklımıza gelecek soru su olmalı “sonraki hedefim ne?”

Sonraki hedefimiz şu olmalı: “Neyi seviyorum ve hayatım boyunca neyi yapmayı severek devam ettirebilirim”, bu aslında “hayatını belirleyecem mesleği sevdiğin şeylerden seç.” cümlesi ile aynı anlama geliyor, bu yolda edindiğin ve sana o tepeye tırmanma da yardımcı olacak ekipmanları sana sunacak yer ise Üniversitedir.

Üniversite bir hedef değil, bir araçtır!

Yukarıdaki kısa girişimde aslında bunu aktarmaya çalıştım, seçeceğiniz üniversite aslında size, aşılması zorlu tepelere tırmanma konusunda yardımcı olacak bir araçtır.

Üniversite bir araçtır, bir hedef değil!

Söyle düşünün; siz bir şeker tutkunusunuz ve bir şeker tepesine tırmanmak istiyorsunuz fakat çeşitli etkenler sonucu kendinizi bir baharat tepesinin dibinde buldunuz, bu tepeye çıktı mı bir daha geri dönüşünüz, inişiniz yok, elinizde tüm ekipmanlar var her şey, bir tepeye bir dağa tırmanmak için ihtiyacınız olan tüm ekipmanlar var ve hepsi son teknoloji son kalite, baharat tepesine tırmandınız ve eşsiz baharatlar ile dolu bir düzlüktesiniz, bir şeker tutkunu olarak ömrünüzü geçireceğiniz, bir daha inişiniz olmayan bu baharat tepesinde mutlu olabilir misiniz? hem de hemen karşınızda bir şeker tepesi dururken!

Bu kıssada anlatmak istediğim, aşılamak istediğimi ana düşünce “hangi araçlara sahip olduğunuz değil hedeflediğiniz yolda gitmeniz önemlidir” Bu düşünceyi üniversite tercihinize uyarlarsak, hangi üniversiteye ne şartlarda gittiğiniz değil, üniversiteyi bitirdiğinizde ulaşacağınız o tepedeki düzlükte ne bulunduğudur. Yani siz eğer makine tutkunu, mekanik sistemlere hayran biri iseniz, bir sağlık tepesine tırmanıp bir doktor olduğunuzda aynı bir şeker tutkununun bir baharat tepesinde ömrünün geri kalanını geçirmek zorunda kalması gibi bir durum ile karşılaşmayacak mısınız?

Nerede okuyacağım değil, ne olacağım!

İster Amerika’nın, İngiltere’nin en iyi üniversitesinde, ister Anadolu’nun nispeten ücra bir kentindeki bir üniversitede okuyun, ama ne olursa olsun istediğiniz şeyi okuyun. Yani doğru tepeye tırmandığınızdan pek emin olun.

Ee, tabi, bu tepeye tırmanırken, bizim en büyük aracımız üniversitemizdir, bu yüzden üniversite seçimi de önemlidir, seçtiğimiz ekipmanlar, araçlar yani üniversite ne kadar elverişli ise tepeye o kadar erken ulaşırız.

Şimdi ikinci olarak üniversite seçimi yaparken dikkat edebileceğimiz bazı şeyleri gözden geçirelim ve “hangi üniversiteye gitmeliyim?” klişe sorusunun cevabını netleştirelim.

Üniversite seçimi yaparken dikkat edilecekler

  • Temel Aşama: İhtiyaçlarınıza yakın mı; Örneğin bir ziraat mühendisi olmak istiyorsunuz, bu durumda size ne lazım? Elbette, doğa ile çevre ile iç içe ve tarımın yoğun bir şekilde yapıldığı bir yer lazım, peki bunun için Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olan İTÜ yani İstanbul Teknik Üniversitesi ne kadar uygun? Evet, her ne kadar Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olsa da bu bölüm için coğrafi konumu uygun değildir. Bu yüzden jeopolitik ve coğrafi konumları seçtiğiniz bölüme uygun üniversiteleri seçmek birinci aşamada hedefiniz olmalı. Üniversite ismi her zaman prestijli olabilir fakat sizi mesleğinizde ileriye taşıyacak bilgilerinizdir, okuduğunuz üniversitenin prestiji, şah şahlı adı değil. Aynı durum makine müh. olmak isteyen birisinin sanayi kuruluşlarının pek gelişmediği doğu illerinde okuması, deniz bulunmayan, liman bulunmayan bir yerde uluslar arası ticaret okunması gibi durumlar da bu maddeye sokulabilir.
  • 1.Aşama: Etkileşim imkanı; Bu madde birinci madde ile dolaylı olarak bağlı bir maddedir, örneğin yine bir ziraat müh. öğrencisi olduğunuzu düşünün, çevreniz onlarca, yüzlerce tarım şirketi ve geliştirme odaları ile dolu, bu durumda mesleğinizi ne denli tanıyabilirsiniz? Tabii ki de oldukça fazla, bu maddeye bu yüzden çevre firmalar ile etkileşimde bulunma ve gelecekte icra edeceğiniz mesleği teorik olduğu kadar pratik olarak da tanıma imkanı sunan yerlerin, üniversitelerin tercih edilmesi başlığı attım.
  • 1.Aşama: Teknik olanaklar ve uygulamalı öğretim; Her üniversite kendi bünyesinde, belirli atölyeler ile öğrencilerine gelecekte yapacakları mesleklerin pratik eğitimlerini de vermeyi gönülden arzuluyor fakat tüm bunlar imkan meselesidir. Bu yüzdendir ki birçok üniversite bu olanakları öğrencilerine sunamıyor. Bu yüzden eğer mesleğiniz elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, mekatronik mühendisliği ve inşaat mühendisliği gibi aynı zamanda pratik değerlere de dayanıyor, inşa ettiğiniz bir binayı imkan dahilinde prototip olarak üretip, tasarım detaylarını geliştirebiliyor, makine müh. bir aday için tasarladığı bir makineyi yine prototip olarak üretim, dayanım analizlerini vs. yapabileceğiniz bir üniversitede bulunuyor iseniz doğru bir seçim yapmışsınız demektir. Bu yüzden bu tarz bölümlerde Türkiye’nin seçkin üniversitelerini tercih etmeniz pek doğru olacaktır, çünkü gerek devletten gerekse öğrencilerini ileride istihdam etmeyi düşünen firmalardan bu tarz üniversitelere dev yatırımlar yapılmakta ve teknolojik ekipman desteği sunulmaktadır.

Bir radyo sinema öğrencisinin, kamera ekipmanların 10 senelik, montaj programları 10 senelik olan bir üniversitede okuması ona kamera ekipmanları son model ve montaj programları tüm dünyada kullanılan profesyonel ve güncel programlar olan üniversiteden daha fazla ne katabilir?

Kütühane, kitap hazinesi ve internet gibi faktörler de önemlidir.
  • 2.Aşama: Kütüphane ve araştırma olanakları; Eğer “ben çok araştırmacıyım, 2+2 = 4 eşitliğini bile araştırırım” diyorsanız size güzel bir kütüphanesi olan ve araştırma olanakları – ki bu günümüzde genelde internet hızı demektir – olan üniversiteleri hedefinize koymalısınız. Zaten kütüphanesi iyi olan üniversiteler genelde Türkiye’nin en iyi üniversiteleri – Boğaziçi Üniversitesi, Odtü Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi – gibi üniversiteler olduğu için dolayısı ile en iyi üniversiteleri hedef almalısınız. Ama kesinlikle şöyle düşünmeyin “Türkiye’nin en iyi üniversiteleri en iyi kütüphanelere sahip oralara gitmeliyim”, hayır durum böyle değil Boğaziçi Üniversitesi mühendislik alanında muazzam bir kütüphaneye sahip olsa da hukuk alanında İstanbul Üniversitesi kadar iyi değildir, bu yüzden imkanları kıyaslarken bölümünüzü de dikkate almalısınız.
Akademik personel havuzu ve kalitesi de önemlidir.
  • 2.Aşama: Akademik Personel; “En iyi üniversite en iyi profesör” diye bir tanı tam olarak doğru sonuç vermez, örneğin 1992’ye kadar İTÜ’nün bir fakültesi olarak merkezden oldukça uzakta olan Sakarya Üniversitesi, bu tarihinin vermiş olduğu avantaj ile mühendislik alanında saygın profesör hocalara sahiptir, her ne kadar orta – yüksek derecede bir üniversite olsa da Türkiye’nin önde gelen profesör hocalarını bu üniversitede görmek mümkündür, aynı durum Kocaeli Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi gibi orta – yüksek seviye üniversiteleri için de geçerlidir, bu yüzden illa en iyi hocaların olacağı bir okulda olacağım diye ve sırf Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ vs. gibi üniversiteler tutmadı diye 1 sene daha çalışmaya gerek yoktur, bu tarz mühendislik fakültelerinin akademik kadroları güçlü diğer üniversiteler de rahatlıkla tercih olarak değerlendirilebilir. 
Üniversitelerdeki sosyal olanaklarda oldukça önemli.
  • 3.Aşama: Sosyal Olanaklar; Üniversite sadece gelecekte yapacağınız işi öğrendiğiniz ve para kazanmaya, hayata hazırlanmaya çalıştığınız bir yer değil aynı zamanda üniversiteler, konuşma becerilerimizi, insanlar ile ilişkilerimizi ve modern birer insan olmamızı sağlayan sosyal olanaklarla donatılmış yerlerdir. Eğer sosyal olanakları olmayan, sadece eğitim verilen yerlerden uzak durmaya çalışın, kendinizi “sadece eğitimli ve bilgili bireyler değil aynı zamanda modern topluma hazırlıklı, okuyan, bilen, araştıran sosyal kişiler yetiştirmeyi de misyon edinmiş ve bu yolda açtığı tesisler, öğrencilere sunduğu imkanlar ile bilinen üniversitelere gidin, öyle 3 katlı bir binadan oluşan özel üniversitelere değil!. Biliyorsunuz ki, sosyal bireyler sadece konuşan bireyler değildir, insanlar sosyalleşmeyi, konuşmayı, nasıl oturup kalkacağını ve toplumla nasıl ilişki kuracağını bazen katıldıkları veya rol aldıkları küçük tiyotro oyunlarıunda bazen halı saha maçlarında bazen de küçük bir söyleşi yaparken kazanırlar. Bu yüzden sosyal olanak dediğimizde hemen aklınıza halı sahalar, basket sahaları, voleybol sahaları gelmesin, bu aynı zamanda büyük tiyatro salonları, kongre merkezleri gibi yerler de bu tanıma sokulabilir.
  • 3.Aşama: Ulaşım olanakları; Üniversite hayatınız, büyük bir çoğunluk ile üniversite ile ev ya da yurt arasında geçecektir, bu yol alma süreci – üniversite ve ev arası –  ne kadar kısa olursa kendinize, sosyal aktivitelere ve diğer işlerinize ayıracağınız vakit de bir hayli fazla olur bu yüzden, çevresinde yurt imkanı olan, evlerin ve diğer barınma olanaklarının ekonomik olduğu kadar okuyacağınız yere de yakın olması gerekliliğini de üniversite seçerken göz önünde bulundurun. Bu tarz olanakları genellikle büyük şehirlerde bulabilirsiniz, gelişmiş otobüs ağları ile okulunuza 10 dakikadan kısa sürede gidebilir ve kendinize daha fazla vakit ayırabilirsiniz.
  • 3.Aşama: Yurtdışı olanakları; Günümüzde “Erasmus” terimini kullanmayan üniversite kalmadı fakat bizim bahsettiğimiz gerçek anlamda bir yurt dışı olanağıdır. Eğer uluslararası hizmet veren bir ağın personeli olacaksanız veya sırf dil öğrenmek amacı ile yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, ayrıca ailenizin sizi yurt dışında okutacak veya gezdirecek maddi imkanları, olanakları yoksa bu tarzda olanakların bol olduğu bir üniversiteye gidip, iyi de bir derece yapıp Erasmus ve benzeri programlara katılabilir, üniversitenizin himayesi altında ve çok az para ödeyerek veya hiç ödemeden yurt dışına çıkıp bu isteklerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
  • 4.Aşama: Burs ve barınma olanakları; Bugün birçok üniversite, bünyesinde bulundurduğu öğrencilere, yemekhanesinden tutun barınmasına kadar birçok alanda destek olmak için büyük çaba gösteriyor fakat Türkiye’de üniversite okuyan öğrenci sayısının plansız bir şekilde artması bu olanakların yeterli olmamasına sebep oluyor, durum böyle olunca üniversiteler arası burs olanakları konusunda da bir farklılık gözüküyor. Eğer bir devlet üniversitesinde okumayı düşünüyorsanız ve ailenizin maddi gücü sizi bu üniversitede uzun yıllar okutmaya yetmeyecek kadar kötü ise, genelde büyük şehirlere yakın ve iş adamların düzenli desteğini alan “şu üniversitenin öğrencisiyim” dediğinizde merak uyandıran üniversiteleri tercih edip, burs kovalayabilirsiniz fakat bu madde sizin yine temel aldığımız meslek, bölüm seçiminizi etkilememelidir.

Ben, çok konuşan ve çok yazan birisiyim, bu konuda maddelerimi 100,200 gibi absürt sayılara kadar çıkarabilirim fakat bu 4 aşamalı seçim sırası bize yeterli olacaktır. Önemli olan yazımın başında da belirttiğimi üzere hangi tepeye tırmanmak istediğiniz – hangi bölümü seçmek – ve bu tepede bir ömür geçireceğinizi bilmenizdir. Gerisi tamamen bir araçtan ibarettir, araçlarınızı da görmezden gelmeyin, üniversiteler ne kadar seçtiğiniz mesleğe uygun üniversiteler olursa tepeye o kadar çabuk tırmanız, hedefinize o kadar çabuk ulaşırsınız.

He, ben öyle maddelerden anlamam, bana en iyi üniversite olsun ben zaten çalışkan birisiyim, istediğim üniversiteye istediğim şekilde istediğim sırada yerleşirim bana bir liste ver diyorsanız, buyurun size liste;

URAP – University Ranking by Academic Performance, kısa hali ile URAP’ın her sene sunduğu alanına göre üniversite sıralamalarına bakıp, seçeceğiniz bölümün alanına göre en iyi olan üniversiteyi kendinize hedef seçebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.